[B](İGD)[/B] Geçtiğimiz günlerde Sivas’ın Zara ilçesine bir Fakültenin açılması gündeme gelmişti. Bu defa ise Sivas Cumhuriyet Üniversitesi yönetiminin İmranlı ilçemize bir Meslek Yüksekokulu açmak için kolları sıvadığı iddia edildi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin Genel Sekreterlik makamı başta olmak üzere, bazı Dekanlar, Müdürler ve Öğretim Üyelerinden oluşan heyet ile Sivas’ın İmranlı ilçesinde, Meslek Yüksekokulu açılması ile ilgili incelemelerde bulunduğu öğrenildi.
Ancak alınan duyumlardan, İmranlı ilçesinde incelemelerde bulunan heyet içerisinde Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı yöneticilerinin neden bulunduğunun anlaşılamadığı ve kafalarda bazı soru işaretleri bıraktığı, ayrıca Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Yönetiminin merkeze değil de ilçelere ne için yoğunluk verdiğine ise “anlaşılmaz bir tutum” olarak bakıldığı izlenimi edinilmiştir.
Bizlerin de yaptığı araştırmalardan sonra, KONYA, İSTANBUL, KAYSERİ, ERZURUM, İZMİR gibi illere verilen “Fakülte”, “Yüksekokul” ve “Enstitülerin” açılması iznine maalesef SİVAS’ ın dahil edilmediği bu nedenle de, daha önce açılmasına, “alt yapı eksikliği”, “öğretim elemanı yokluğu” gibi nedenlerle sıcak bakılmayan ilçelere Yüksekokul açılmasına tabiri caiz ise “göz kırpıldığı” anlaşılmaktadır.
Buraya kadar normal olarak yürütülen görüşmelere artık bizlerinde müdahale etmesinin zamanının geldiğini düşünerek,
Üniversite Yönetimine sormak istiyoruz.
Açılması düşünülen bu Yüksekokullara gerekli olan kadroların nasıl sağlanacağını, imkânlar el verir ve sağlanırsa, bu yükün altından kalkacak deneyimli personelin nasıl bulunacağını merak ediyoruz!
Öyle ki, bu güne kadar Üniversite içerisinde yapılan veya yapılmayan atamaların yarattığı sorunların daha çözülmediği, hatta kargaşanın daha da büyüdüğü düşünülürse?
Sürgünlerin yarattığı sorunların yani açılmayan soruşturmaların, cezalandırılmayan suçluların, halen boş olan Daire Başkanlıklarının vekâletlerle yürütülmesinin yanı sıra, mahkeme kararı ile görevine dönen ve üniversite yönetimince kayıp edilen davaların “kurum prestijine” verdiği zararlar düşünülürse ve buna önem sırasında daha öne çıkan beyin göçlerinin süratlenmesi de eklersek, hangi kadro ile eğitim-öğretimi sağlayacaksınız?
Birçok ilçede iddia edildiği gibi derslere girilmese de olur, şikâyetler “sumen altı yapılır” mantığından mı faydalanma amaçlanıyor?
Öğretim elemanları alımında ise son örneğine daha birkaç gün önce rastladığımız ve “yapılmasına imkan olamaz” dediğimiz Şarkışla Meslek Yüksekokulundaki gibi “usulsüz” diye iddia edilen işlemlere mi bulaşılacaktır?
Sivas halkından ve Üniversite kampusunun içerisinden alınan duyumlarda ise, Yüksekokul açılmayan ilçelerin,
*yaşanan olaylara ve “akıllara zarar veren” gelişmelere bakıldığında çok şanslı olduğu izlenimi alınmakta, hiç değilse bu gelişmelerin yeni bir üniversite yönetimince yapılmasının daha güven vereceği ve diğer sorunlu ilçelerin yaşadıkları ve yaşattıkları olaylardan ders alınacağı anlatılmaktadır..
Oysaki düşündüğümüz zaman Üniversite Yönetiminin, atandıktan bu yana geçen Yaklaşık 2 yıl içerisinde, bir önceki dönemin eserlerini kullanmaktan, üniversiteyi ki hali ile Sivas’ı ve bölge halkını kalkındıracak başka hiçbir çalışması olmamakla beraber “açılacağını belirttikleri” Fakültelerin şimdi açılmayacağını öğrenmemiz bu yönetimden beklediğimiz “hayal kırıklığının” “son halkası” olmayacak gibi görünmektedir.
Bir sonraki yazımızın konusu “ Promoisyan ” olacaktır.
İyi Günler..
[B]KAYNAK: İNTERNET GAZETECİLER DERNEĞİ[/B]
