Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Paşafabrikası Kütükevde düzenlenen kahvaltı programında kangal ilçesi ve köy derneklerinin yanı sıra çok sayıda kangallı işadamı, akademisyen ve bürokratlarla bir araya geldi.
Toplantıya Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Başkan Yardımcıları, 4 Eylül Belediyespor Kulüp Başkanı Ahmet Polat, BBP İstanbul İl Başkanı Fikret Daş, BBP Sivas İl Başkanı Aytekin Kulmaç, BBP Sivas Merkez İlçe Başkanı Ömer Ağdoğan, Kangal Çevre Köyleri ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Buğra ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Deliktaş Aşık Ruhsati Derneği Başkanı Ayhan Darıcı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Yarhisar Köyü Derneği Başkanı Serhat Korkmaz ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Kangal BBP İl Genel Meclisi Üyesi Uğur Bulut, Kangal BBP İlçe Başkan Yardımcısı Ali Apaydın ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Tes-İş Sivas Şube Sekreteri Ömer Yolcu, Tes-İş Sivas Şube Teşkilat Sekreteri Yalçın Koçak katıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Kangal ilçesiyle ilgili anılarından bahsedip, şunları söyledi: “Eskiden beri Kangal’a yakın bir insanım. 1980 öncesi yıllarda Kangal'a çok gittik geldik. Yılanlı çermiğin ötesinde o zaman malum bizim ülkü ocakları vardı. Ben Sivas’ın 1975 ile 1977 dönemlerinin ülkü ocakları başkanıyım. O dönem çok aktif bir şekilde çalıştık, gitmediğimiz ilçemiz yoktu. 80 öncesi dönemde ideolojik ortam biraz keskindi ama bunlar tatlı bir anıydı. Neresi tatlı diyeceksiniz, verdiğimiz mücadele tabi. Solcusu olsun sağcısı olsun verdiğimiz mücadele güzeldi. Şimdi o tür mücadeleyi verecek adamlar pek kalmadı. İdealler neredeyse tükenme noktasına geldi, refleksimiz kalmadı, suda haşlanan kurbağaya benzedik, Allah sonumuzu hayretsin.”
SİVAS'SIZ BİR GÜNÜM GEÇMEDİ
Hayatı boyunca Sivas'ın birlik ve beraberlik içinde kalkınması için mücadele ettiğini belirten Başkan Ürgüp, sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim işim siyaset değil hizmet. Eski dönemde de hizmet ağırlıklı çalışmaya gayret ettik. 20 yıl Ankara'da bulundum. Orada da en külfetli işlerle uğraştık. Yurtlarla, derneklerle uğraştık. Sivas derneklerini bir araya getirdik federasyon oluşturduk, ayrılık gayrılık bitsin diye. Eskiden yoktu bu işler, bu sonradan ortaya çıktı. 70'li yıllarda yapay bir ayrılık oldu. Alevi, Sünni ayrımcılığı yapmak isteyenlerden bahsediyorum. Çok şükür bugün o noktalar aşıldı. Biliyorsunuz 78 ve 93’te 2 tane çok acı olay yaşattılar bize. 78'tekini ben ve arkadaşlarım engelledik. Maalesef biz hep devleti yönetenlerin birtakım hesaplarına, garezine gelmişiz. 1967'de Kayseri’de 40 Sivaslı öldü, Allah rahmet eylesin, Kayserililer de bilerek öldürmedi. Yani adam bu kadar ölü olacağını bilse stada taş yağdırır mı? Kapılar içe açılıyor millet kapılara hücum ediyor. O maçta ben de vardım. 40 kişi vefat etti, Allah rahmet eylesin. Döndük geldik Sivas’a. Böyle bir olayın ardından bu devlet tedbir almaz mı? Kayserilerin dükkânları yağmalandı. Kayserililer gitti, sermaye gitti ve bence Sivas’ın çöküşü 1967'de başladı, ondan sonra gelişmedi. Düşününki 67'de Kayserililer gelip Sivas’ta ticaret yapıyorlar, Çünkü Sivas’ta nüfus yoğunluğu var. İlçeleri kuvvetli, köyleri kuvvetli, merkezi kuvvetli. Kayseri’den nüfusumuz daha fazla o zamanlar. Şimdi ise Kayseri'nin merkez nüfusu 1 milyon bizimki 300.000. Üç katı geçmiş durumdalar.”
SİVAS ÇOK ACI OLAYLAR YAŞADI
1978'de Sivas'ta yaşanan provokatif olayların merkezinde bir kişi olarak o olayları da anlatan Başkan Ürgüp, şunları söyledi: “78’de Çorum, Maraş, Sivas. Bakın bir düşünün. Biz Çarşı karakoluna gittik, 3 arkadaşız, komiserle sohbet ediyoruz. O sırada telsiz anonsu geldi, Alibaba’da pazar yeri taranıyor diye. Komiser bize dedi ki hadi gidin ortalık karışmış fazla görünmeyin ortalıkta. Biz kepçeliden çıktık vakıfların önüne geldik, orda grup toplanmış. Telefon yok nasıl toplandılar garip yani. Birileri tarafından organize olduğu belli. Bunu ben Ankara’da yüksek lisans yapan öğrencilere anlatım. Orada biri beni tasdik etti. Sivaslı, Alibaba’lıymış. O arkadaş Ankara Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Adam çıkmış grubu Alibaba’ya sürüyor, haydi diyor ahali Kızılbaşlar, Komünistler, Müslümanları öldürüyor, kesiyor. Şehrin merkezi Sünni, orası da alevi o zamanlar alevi ağırlıklı. Neyse bu adamı indirdik aşağıya, grubun önünü kestik, göndermedik grubu. Alibaba’ya gitseydi Maraş'takinden ve Çorum'dakinden fazla adam ölürdü. Peki devlet nerede? 93’te devlet nerede? 7, 8 saat bakın Sivas’ın kaderi bu tabi ki. Devlet kurum olarak kişileri de temsil ediyor, devlet Sivas’ta kim o zaman? Vali, altındaki adamlar tabi belediyede bu kurumun içerisinde yer alabilir. Ama belediye bir halk teşkilatıdır, devlet teşkilatı değil. Dolayısıyla Sivas’ta biz bugünleri yaşadık, bu günlerden sonra geldik, 2000’li yıllara. 2000’li yıllarda biraz tarz değişti, usul değişti. Çünkü Sivas’ta artık ayrımcılık asla ve asla söz konusu değildir.”
SİVAS'IN EN ÖNEMLİ SORUNU GÖÇ
Her şeye rağmen Sivas'ın gelişmeye müsait bir potansiyele sahip olduğunu belirten Başkan Ürgüp sözlerine şöyle devam etti: “Sivas’ın geleceğini teminat altına alacak çalışmaları yapmak mecburiyetindeyiz. Ticaret canlanmadan, ekonomi, turizm canlanmadan nüfus artmıyor, nüfus artmayınca nitelikli nüfus olmayınca, gelişme tamamlanamıyor. Sivas'ın şu andaki en önemli problemi düşük nüfus. Geçen dönem şehir merkezi 318.000 idi, 310.000'e düştü, şimdi 312.000. Vilayet toplamı 642.000 idi şimdi 623.000. Bakın nüfus halen düşüyor, göç oluşuyor. Çünkü istihdam kaynakları oluşturulamazsa, insanlar gider. İstihdam kaynağı nasıl oluşturulur? Özel sektörle tabi. Devlet yapamaz bu işi. Devlet teşvik edecek, teşvikleri kuvvetlendirecek. Kalkınmada öncelikli 4 değil 5. bölge yapacak Sivas'ı. Sigorta indirimlerini tekrar uygulayacak. Kayseri'de 1000’in üzerinde sanayi tesisi var, yani Kayseri'yle boy ölçüşecek durumda asla değil Sivas”
Daha sonra Sivas Belediyesinin çalışmaları hakkında da bilgiler veren Başkan Ürgüp'ü katılımcılar dikkatle dinledi ve çalışmalardan memnun olduklarını belirttiler.
SİVAS BÜYÜRSE KANGAL DA BÜYÜR
Daha sonra söz alan Kangal ve Çevre Köyleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Buğra şunları söyledi: “Biz Sivas’ta Kangal adına olan bütün dernekleri tek çatı altında toplamaya karar verdik. Aşık Ruhsati olmazsa olmazımızdı. Aşık Ruhsati ile ilgili başkanımız kabristanıyla ilgili eksik kalan yerleri tamamlayacağını söyledi. Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Sivas'ta da olmasını istediğimiz Aşık Ruhsati Kültür Evi ya da Ruhsati Kültür Merkezi adı altında bir bina istiyoruz, takdir kendilerinindir nasıl uygun görürlerse. Biz 70 tane öğrenci okutuyoruz dernek olarak. Eğitim bizim vazgeçilmezimiz. Burada görüyorum ki 80, 90 kişinin içerisinde nerdeyse tamamı işadamı, akademisyen, bürokrat ve ciddi çevresi olan bir sayımız var. Sivas’taki 35 bin kişinin kurumsallaşmış bir derneği var. Sivas büyümeden Kangal'ın da büyümeyeceğini biliyoruz. Sivas büyürse Kangalı’nda büyüyeceğini bilen bir derneğimiz var. Şahsım ve yönetim kurulum adına ev sahipliğinden dolayı belediye başkanımıza ve başkanımızla bizi buluşturmada köprü olan Sayın Uğur Bulut'a teşekkür ediyorum.”
SİVAS'IN DEĞERLERİNE HEP SAHİP ÇIKTIK
Bunun üzerine söz alan Başkan Ürgüp ise şunları söyledi: “Aşık Ruhsati nakşidir, söylemlerinin bir kısmı ilahi formatındadır. Ben bir Aşık Ruhsati hayranıyım. Sivas’ta değerlerimiz çok. Aşık Veysel, Aşık Ruhsati, Pir Sultan, Aşık İsmeti ve diğerleri. 600’ün üzerinde aşığımız var. Aşık Ruhsati'yi anma toplantısını her yıl derneklerle birlikte yapıyoruz. Biliyorsunuz Aşık Ruhsati kitabı bastırdık, devamını da bastıracağız. Aşık Veysel ile Aşık Ruhsati aslında birbirinin kardeşidir, biri Alevi Bektaşi, biri nakşidir ama söyledikleri Hakk'ın kelamıdır. Hakk'ın kelamını halk kelamıyla söylüyorlar. Aşık Ruhsati 1911 yılında vefat etti, o yılların mezar tipine göre Kültür Bakanlığı'ndan izin ve ruhsat alabilirsek dernek olarak siz öncü olun biz yaptıralım.”
DESTEKLERİNDEN DOLAYI BAŞKANIMIZA MÜTEŞEKKİRİZ
Aşık Ruhsati Derneği Başkanı Ayhan Darıcı ise, “3 yıldır Aşık Ruhsati'yi anma programları yapıyoruz. Ruhsati babanın eserleri isim değiştirilerek başka yerlere gitmiş, bizler bunlara engel oluyoruz. Bundan sonra da bütün değerlerimize el ele vererek sahip çıkacağız. Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Ruhsati baba ilk kez şehrin merkezinde ölümünün 100. yılında 2011 ve geçtiğimiz yıl 2012'de anıldı. Ruhsati babanın eserlerini besteleyip söyleyen Kültür Bakanlığı sanatçısı Cengiz Özkan ve diğer sanatçı kardeşlerimiz Ruhsati Baba'nın eserlerini söylemişlerdir. Bundan sonra da inşallah bu anma programları devam edecek. Ben başkanımıza bu desteklerinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
Kangal ve Çevre Köyleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Buğra günün anısına Başkan Ürgüp’e çiçek takdim etti.
