Eğitim
Giriş Tarihi : 09-08-2012 19:17

Eğitim-Bir-Sen değerlendiriyor

Eğitim ve öğretimdeki Fırsat Eşitsizliği ortada kaldırılmalıdır

Eğitim-Bir-Sen değerlendiriyor
YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLENDİRMESİ Eğitim –Bir Sen- Sivas Şube Başkanı İlhan KARAKOÇ, sendika binasında bir basın toplantısı düzenleyerek, 2008–2009 eğitim-öğretim döneminde eğitim çalışanlarını birçok sorunun beklediğini söyledi. Bu eğitim-öğretim yılı başında 1 milyon civarında ilköğretim, 700 bin civarında okul öncesine yeni kayıt yapıldı. Yeni kayıtlarla birlikte 10 milyon 870 bini ilköğretim öğrencisi, 3 milyon 245 bini ortaöğretim olmak üzere toplam 14 milyon 115 bin öğrenci ders başı yapacaktır. Ders başı yapacak toplam öğretmenimiz ise 600 bin civarındadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın çeşitli kademelerinde görev yapan yönetici ve personel ile birlikte değerlendirdiğimizde yaklaşık 800 bin civarında eğitim çalışanı bulunmaktadır. Eğitim sistemimizin örgün ve yaygın eğitim kurumlarını birlikte değerlendirdiğimizde ise, yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1 milyona yakın eğitim çalışanı mevcuttur. İlimizde ise 682 okul 5180 derslik 127.311 öğrenci, 6854 öğretmen bulunmaktadır. Bu rakamlara bakınca gerek ülke bazında gerekse ilimizde dev bir örgüt karşımıza çıkmaktadır. Bu kadar büyük bir örgüte sahip eğitim camiamızın sorunları da büyüktür. Bu sorunların tespiti ve çözümüne ise, sadece eğitimcilerin değil, eğitimle ilgilenen herkesin katkıda bulunması gerektiğini ifade eden KARAKOÇ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmişte olduğu gibi bu dönemde de eğitimi ve çalışanlarını birçok sorun beklemektedir. Verilecek eğitimin niteliği açısından eğitime ayrılacak kaynak sıkıntısı, derslik yetersizliği, bölgelerarası öğretmen açığındaki farklar, okulların ödenek ve hizmetli ihtiyacı, kalite seviyesinin yükseltilememesi, müfredatta devrim niteliğinde değişiklik yapılmasına rağmen hala eğitimin ezberci ve sınavda soru çözmeye endeksli halde olması; eğitimi verecek öğretmen açısından, öğretmenlerin özlük hakları, öğretmen açığı, sözleşmeli öğretmenlik gibi birçok sorun önümüzde duruyor. Kısacası ilköğretimin, ortaöğretimin ve yükseköğretimin birbirinden etkilenen pek çok sorunu mevcuttur. Bu devasa sorunların çözülmesi için atılması gereken adımlar şunlardır; Öncelikle Sivil Bir Anayasa yapılmalıdır. Merkez Teşkilatı Yeniden Yapılandırılmalıdır. Uzman Öğretmen ve Başöğretmen Sınavları Yapılmalıdır. Katsayı Adaletsizliğine Son Verilmelidir. İdarecilerin Derse Girme Zorunluluğu Esnetilmelidir. Öğretmenlerin Ek Derslerindeki Aksaklıklar Giderilmelidir. Hizmetli ve Memurların Atama ve Yer Değiştirme Esasları Belirlenmelidir. Sözleşmeli Öğretmenlerin Mağduriyeti Giderilmelidir. Eğitime Hazırlık Ödeneği En Az Bir Maaş Tutarında Olmalıdır. Ek Ödemeler Sonucunda Ortaya Çıkan Mağduriyetler Giderilmelidir. Eğitim ve öğretimdeki Fırsat Eşitsizliği ortada kaldırılmalıdır. Tespitlerimiz ve işin mutfağında olmamız neticesinde ortaya koyduğumuz bu sorunları ve çözüm yollarını teker teker ele aldığımızda; Sivil Bir Anayasa İsteğimize ilişkin olarak; Ülkemizin; acilen demokratikleşmenin önünü açan, özgürlükleri genişleten, milleti kucaklayan, milletin iradesine saygıyı öne çıkaran, kuvvetler ayrılığı ilkesini sözde değil, özde yapan bir anayasaya ihtiyacı vardır. Bu yeni anayasa ile demokrasimizin gelişmesine engel olan atıl altyapı değiştirilmelidir. Bireysel inanç ve özgürlüklerin önü açılmalıdır. Ülkede demokratikleşme çıtası yükseltilmelidir. Kamu çalışanlarına toplu sözleşmeli, grevli sendikal hak verilmeli, siyaset yapma yasağı kaldırılmalıdır. Bu taleplerimizin hepsinin özünde, bireyi esas alan ve toplumsal bütünlüğü de muhafaza eden bir anlayış vardır. Bu çerçevede, kadınların eğitim ve çalışma hayatlarının önündeki engellerin kaldırılmasını, temel hak ve hürriyetler açısından önemsiyoruz. Anayasa’nın güvence altına aldığı temel insan haklarından biri olan eğitim hakkının her ne suretle olursa olsun engellenmesi insanlık ayıbıdır. Merkez Teşkilatı Yeniden Yapılandırılmasına yönelik olarak; Eğitim sistemimiz merkezi idare anlayışı içerisinde yapılanmış; merkez teşkilatı 16 ana hizmet birimi ve 14 yardımcı hizmet biriminden oluşmaktadır. Kararlar merkezden alınarak taşra teşkilatında uygulanmaktadır. Dolayısıyla hızlı karar alma süreci işlememektedir. Sorunların tespiti de çözümü de yavaş olmaktadır. Bu nedenle merkez teşkilatı yeniden yapılandırılmalı, birçok genel müdürlük ve birimler birleştirilerek küçültülmelidir. Bir kısım yetkiler de taşraya devredilmelidir. Özellikle Bakanlığın beyni olan Talim ve Terbiye Kurulu yeniden yapılandırılmalıdır. Okulların altyapı sorunu ve derslik eksikliği giderilmeli, daha fazla okul ve derslik yapılmalıdır. Uzman Öğretmen ve Başöğretmen Sınavları ile ilgili tespitimiz ise; Uzman Öğretmen sınavı 2005’te bir defa yapıldı ancak devamı getirilmedi, Başöğretmen sınavı ise hala yapılamadı. Bu konuda meydana gelen mağduriyetler giderilmeli, konu ile ilgili mevcut yasal düzenleme dikkate alınarak yeni sınav açılmalıdır. Katsayı Adaletsizliği bakımından; Binlerce öğrenciyi mağdur eden haksız, adaletsiz katsayı uygulaması hala çözüme kavuşturulamadı. ÖSS’de meslek liselilerin aleyhine uygulanan katsayı engeli nedeniyle söz konusu okulların öğrenci sayısı giderek düşerken, düz liselerin kapasitesi ise sağlıksız şekilde artıyor. Bu engel kaldırılmalıdır. Katsayı engelinin aksine, meslek liselerinin teşviki için ilave puanlar verilmelidir. İdarecilerin Derse Girme Zorunluluğu ile ilgili olarak; Okul idarecilerinin zorunlu olarak 6 saat derse girmeleri idari işlerin aksamasına yol açıyor. Bu nedenle 6 saat derse girme zorunluluğu yerine, ‘öğretmenlerin ders yükü göz önüne alınmak suretiyle 6 saate kadar derse girebilir’ şeklinde değişiklik yapılmalıdır. Ek ders ücreti, sadece derse giren öğretmene verilmeli, diğer yöneticilere ‘yöneticilik tazminatı’ ödenmelidir. Öğretmenlerin Ek Derslerindeki Aksaklıkların Giderilmesi hususunda; Ayakta tedavili sevklerde derslerin tamamı ücretli sayılıyor. İstismar eden olabilir diye hastalığın tedavisi gibi insani bir ihtiyaç dolayısıyla mağduriyet yaşatılmamalıdır. Daha önce olduğu gibi ‘bir öğretmenin bir günde 6 saat dersi varsa, ayakta tedavi için sevk aldığında o gün için 3 saati maaş karşılığı, 3 saati de ek ders karşılığı’ şeklinde yeniden düzenlenmelidir. Hizmetli ve Memurların Atama ve Yer Değiştirme Esasları Belirlenmesi konusunda görüş ve önerilerimiz ise; Eğitim çalışanı olan hizmetli ve memurların atama ve yer değiştirmeleri ile ilgili usul ve esaslar belirlenerek, atama ve yer değiştirme işlemleri yönetmelikle düzenlenmelidir. Söz konusu çalışanların başta özlük hakları olmak üzere ekonomik haklarında ciddi iyileştirmeler yapılmalıdır. Sözleşmeli Öğretmenlerin Mağduriyeti Giderilmesine yönelik olarak; Toplu görüşmelerde mutabakata varılarak imza altına alınan 4/B’lilerin eş tayini, becayiş hakkı, askerlik dönüşü işlerine geri dönebilmeleri gibi konuların bir an önce uygulamaya geçirilmesini istiyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, ideal olanın 4/B’lilerin kadroya alınması olduğunu belirterek, bu konudaki talebimizi yineliyoruz. Eğitime Hazırlık Ödeneği En Az Bir Maaş Tutarında Olmalıdır Her eğitim-öğretim yılı başında verilen ve bu yıl 475 YTL olarak açıklanan eğitime hazırlık ödeneği en az bir maaş tutarında olmalıdır ve ayırım yapılmadan bütün eğitim çalışanlarına ödenmelidir. Ek Ödemeler Sonucunda Ortaya Çıkan Mağduriyetler Giderilmelidir Açıklanan Ek Ödeme Kararnamesi ile Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki binlerce çalışan mağdur olmuştur. Daha önce denge tazminatından yoksun bırakılan eğitim çalışanlarından İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Şube Müdürleri, Eğitim Uzmanları, Müfettişler, Şefler ile Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatı’nda, Talim ve Terbiye Kurulu’nda oluşturulan çeşitli komisyonlarda, İl Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde oluşturulan komisyonlarda ve projelerde görevlendirilen öğretmenler ek ödemeden de mahrum bırakılmıştır. Bu kararname ile amir memurundan daha az ücret alacak duruma düşürülmüştür. Şube Müdürü ve İl Milli Eğitim Müdür yardımcılarının, amiri oldukları çalışanlarından 350–400 YTL daha az ücret alması söz konusu olmuştur. Konfederasyonumuz Memur-Sen’in toplu görüşme masasında gündeme getirdiği bu konunun varılan mutabakat çerçevesinde bir an önce çözümlenmesini bekliyoruz. Dershaneler ve Fırsat Eşitsizliği konusunda ise; OKS’nin yerine getirilen SBS’de okulların etkisinin artması ile ikinci plana düşmesi beklenen dershanelerin daha da önem kazandığı bir gerçektir. Daha önce, sadece son sınıfta dershaneye öğrenci gönderen aileler, çocuğunun sınıfındaki çoğu öğrencinin dershaneye yönlenmesiyle büyük maddi sıkıntılara katlanarak aynı hataya düşmektedirler. Devam zorunluluğu olmaması halinde, bazı öğrencilerin okullara hiç uğramayacağı anlaşılan bir eğitim sisteminin kimlere başarı sağlayacağı tartışmalıdır. Burada en önemli faktör, fırsatların herkese eşit olarak verilemeyişidir. Daha önce mahkemeden dönen, başarılı ancak ekonomik şartları yetersiz öğrencilere devlet desteği ile özel okulların kapısının tekrar açılması suretiyle fırsat eşitliği, kısmen de olsa, sağlanmalıdır. Yeni eğitim-öğretim yılında az önce saydığımız sorunlarla girmekle birlikte şehrimiz ve ülkemiz adına yüksek başarı temennilerimizi hep canlı tutuyoruz. Mevcut tüm sorunlara rağmen fedakâr hane gece gündüz demeden emeğini esirgemeden çalışan eğitimcilerimizin yeni eğitim öğretim yılını kutlar, bu bağlamda başarılarla dolu bir eğitim-öğretim yılı dilerim.”
AdminAdmin