SV’nin 16 yıldır devam ettirdiği “Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri' BSÜ GSF’den başarıyla mezun olan 9 öğrenciye verildi. Bu arada tören öncesinde, bazı basın mensuplarının, haber alma hakkının engellenmesi ile büyük bir skandala ev sahipliği yapıldı. İlki 1994 yılında verilen “Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri”, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin “Resim”, “Heykel” ve “Geleneksel Türk Sanatları” bölümlerinden ilk üç derece ile mezun olan öğrencilere veriliyor. Bu yılki ödül töreni, Sakıp Sabancı Müzesi The Seed konferans salonunda düzenlendi. Sakıp Sabancı Sanat Ödülü almaya hak kazanan öğrencilerden birincilere 40, ikincilere 25, üçüncülere 15 Cumhuriyet Altını olmak üzere toplamda 240 Cumhuriyet Altını karşılığı Türk Lirası ödül olarak verildi. Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri törenine Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü, öğrencileri ve öğretim üyeleri, Türkan Sabancı, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Dilek Sabancı, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Sabancı ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Hüsnü Paçacıoğlu, katıldı. Törende konuşma yapan Türkan Sabancı dereceye giren öğrencileri kutlayarak “Yarının aydınlık insanlarına yol gösteren kişiler, sanatçılardır. Sakıp bey hat, resim ve heykel sanatını çok severdi. Bu sanatların desteklenmesi ve öğrenciler arası başarıyı yükseltmek ve sizleri bu konuda daha çok teşvik etmek amacıyla bu ödüllendirme sistemini oluşturdu.” dedi. Törenin diğer konuşmacısı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Rahmi Aksungur da “ Sabancı Ailesinin genç sanatçı adaylarına 16 yıldır verdiği bu desteğin bir görev değil de, yürekten bir sevgiyle yapıldığının şahitleriyiz. Sanata ve sanatçıya olan bu hassas ve nazik tavırlarının ülkemiz sanat eğitimi için ne kadar önemli olduğunu vurgulamak isterim. Sayın Sakıp Sabancı’ nın sevgi dolu samimiyetini sürdürdüğü için de Sayın Türkan Sabancı ve Ailesine teşekkür ederiz.” dedi. Ödül törenine katılan davetliler Sakıp Sabancı Müzesinde geçtiğimiz hafta açılan ’Osmanlı Döneminde Venedik ve İstanbul” sergisini de gezme imkanı buldular. Sakıp Sabancı Sanat Ödüllerini Alan Öğrenciler; Resim bölümü; Demet Yalçınkaya (İstanbul), Halil Pilis (Şanlıurfa), Ahu Akgün (İstanbul) Heykel bölümü; Hakan Bakır (Kocaeli), Burcu Erden (İstanbul), Özlem Aksar (İstanbul) Geleneksel Türk Sanatları bölümü; Fatma Şan (İstanbul), Gürcan İlter (İstanbul), Kadir Yılmaz (İstanbul) Sabancı Vakfı Hakkında: Kuruluşundan bu yana geçen 35 yılda Sabancı Vakfı, Türkiye geneline dağılmış 78 yerleşim merkezinde sayıları 120’yi aşan kalıcı eser (eğitim kurumları, öğrenci yurtları, öğretmenevleri, sağlık kurumları, kültürel ve sosyal tesisler, spor tesisleri) meydana getirmiş ve dünya çapında gurur duyulacak bir üniversite, Sabancı Üniversitesi’ni kurmuştur. Bugüne kadar 33.000’in üzerinde burs veren Sabancı Vakfı’nın karşılıksız burslarından her yıl 1.300 öğrenci yararlanmakta, başarılı öğrenci, öğretmen, sanatçı ve sporculara Sabancı Vakfı ödülleri verilmektedir. Sabancı Vakfı ayrıca, kültürel ve sanatsal etkinliklerin ülkemizde yaygınlaşmasını sağlamak ve geleneksel değerlere sahip çıkmak amacıyla çeşitli festivallere ve yarışmalara destek olmaktadır.“Yarın Daha İyi Olmalı” ilkesini benimseyen Sabancı Vakfı, “kadınlar, gençler ve engellilere eşit fırsatların yaratılmasını ve topluma aktif katılımlarını destekleyen ortamların geliştirilmesine katkıda bulunmak” amacıyla hibe programları açmakta, bu alanlara yönelik çalışmalarını ortaklıklar, seminerler ve diğer faaliyetler ile desteklemektedir. 1974 yılında kurulan Sabancı Vakfı, TÜSEV (Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı, Kurucu Üye), EFC (European Foundation Center, Avrupa Vakıflar Birliği, Üye) COF (Council on Foundations, ABD Vakıflar Birliği, Üye), Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu (European Consortium of Foundations On Human Rights And Disability, Kurucu Üye) gibi ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlara üyedir. Büyük skandal Gerek Türkiye, gerekse dünya çapındaki faaliyetleri ile, Türkiye’nin en saygın vakıflarının her zaman başında gelen Sabancı Vakfı’nın, bir başka saygın ve anlamlı faaliyeti olan “Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri' ile ilgili olarak düzenlenen tören öncesinde, büyük bir skandala da ev sahipliği yapıldı. Söz konusu skandal, törenin basın ve halkla ilişkiler organizasyonunu yapan şirket yetkilierinin, bazı basın mensuplarını törne almak istememesi ile meydana geldi. Söz konusu halkla ilişkiler firmasınadan bir yetkiliye, haber alma haklarının engellendiğini beyan eden basın mensuplarına, şirket yetkilisi tarafından, ‘Bu davetiyeli bir organizasyon. Biz buraya büyük basın kuruluşlarını çağırdık. Küçük çaptaki basın organlarının mensuplarının haberi takip etmesine ihtiyacımız yok. Çok istiyorsanız, alın basın bültenin gidin’ yanıtı verildi. Bu bir halkla ilişkiler yetkilisine yakışmayacak söz üzerine, haberi takip etmekte ısrar eden basın mensuplarına, tavırlarını daha da sertleştiren halkla ilişkiler yetkilsi, ‘Ben de basın mensubuydum eskiden. Ama siz haberi takip etmek konusunda ısrar etmekle, huzur bozuyorsunuz’ şeklinde bir cevap verince, yaşanan diyaloğun boyutu, iki meslektaşın tartışmasından çok, bir kavga ortamına dönüştü. Basın mensupları, kendilerin ‘Küçük basın’ ya da ‘Büyük basın’ olarak aşağılayıp, Sabancı Vakfı gibi dünyaya malolmuş bir vakfın etkinliğinde, düğün gib davetiye sorulmasına karşı, daha fazla orada kalmayıp, etkinlik alanını erk ettiler. Skandal karşısında ilk tepki, Çalışan Gazeteciler Platformu’ndan gelirken, yapılan yazılı açıklamada, ‘Bazı halkla ilişkiler şirketlerinin, zaman zaman basın mensupları arasında ayırım yaptıklarına ne yazık ki, üzülerek tanıklık etmekteyiz. Bu da benzer olaylardan birisidir. Sabancı Vakfı gibi çok önemli faaliyetlere imza atan bir büyük STK’nın etkinliğinde de bu tip bir olay yaşanmasını esefle kınıyoruz. Bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz’ denildi. Tüm Gazeteciler Birliği ise, ‘Gerek siyasi, gerekse bürokrasi kurumlarının, hemen her ortamda basın mensupları arasında ayırım yaptıkları bir çarpıklık ortamında, meslektaşımız dediğimiz halkla ilişkiler firmalarından kaynaklanan bu tip olaylar bizi fazlasıyla üzmektedir. Ancak elimizden, her skandal sonrası; bu tip olayların bir daha yaşanmamasını dilemekten başka bir şey de gelmektedir. Bu olaya maruz kalan basın mensubu, bizim üyemiz olup, on yılı Ankara’da olmak üzere 15 yılı aşkın süredir gazetecilik yapan, Gazi Üniversitesi Gazetecilik Bölümü mezunu olan bir meslektaşımızdır’ açıklamasında bulundu. Cemre Sarıyar- Kamil Uluaslar/BERK HABER AJANSI