Kültür Sanat
Giriş Tarihi : 09-08-2012 19:17

VİA DANS AKADEMİSİ DANSIN ADRESİ

........

VİA DANS AKADEMİSİ DANSIN ADRESİ
Dans, sevginin, coşkunun, hayatın ritminin, müziğin tınısının, estetiğin ve zerafetin vücut dili ile yegane ifade tarzıdır... İnsanlar, tarihin ilk çağlarından bu yana, seslerin ahengine uygun olarak vücutlarını hareket ettirmişler, zamanla müziğin gelişmesile; bu hareketler insanılk tarihine dans olarak geçmiştir... Evet, günümüzde dans bilmek bir kültür adeta... Duygusal ilişkilerde, sevgide ve aşkta bir hareket stratejisi adeta... Peki herkes dansı bilir mi? Elbette hayır! Peki nasıl öğrenilecek... Seçenekler bugünlerde çok belki ama... VİA dans AKADEMİSİ, İstanbullular'a, bu tarihin derinliklerinen kopup gelen ühengi öğretmek konusunda dansı sevdirmek ve öğretmek için en uygun adres.. Zira burada dansı öğretmeden önce seviyor insanlar... VİA DANS AKADEMİSİ'nde iş olsun diye dans öğrenilmiyor; zaten akademinin yöneticileri, Jazz Dansı Uzmanı Erhan Asan ve İşadamı-Eğitmen Hayri Doğangün; bu işi para kazanmak kadar, toplumsal bir ihtkiyacı karşılamak adına da yapıyorlar. Bu nedenle de onlar için öneli olan, müziği, sanatı ve sanatla müziğin harmanı olan dansı seven insanlara eğitim vermek... 'Herşey sevmekle başlar' diyor Erhan Asan ve ekliyor, 'Dans; rüzgarda yalpalanan yaprakların, ırmakta köpüren suyun, yerin ve göğün; insan bedeni ile eslendirilişidir dans. Kımıldaan eller ve ayaklardır ama; asıl kımıldayan; ruhtur, duygudur, aştır, sevdadır...' Evet VİA DANS AKADEMİSİ, İstanbul Mecidiyeköy'de; başta yönetim kurulu üyesi Erhan Asan olmak üzere uzman eğitmenlerle, Salsa, Arjatntn Tango, Cha Cha, Rumba, Oryantal, Tiytaro ve Oyunculuk eğitimi vererek, sanatsal bir kimlik kazandırıyor insanlara... Çünkü biliyorlar ki, sanatsal bakış açısı olan kimse, savaşmaz, barışı sever; insanı sever, doğayı sever; herşeyi sever... Evet dans bir iletişimdir, VİA DANS AKADEMİSİ, insanlara bu iletişim sunuyor. İnsanların iletişim yollarından biriside jestler ya da değişik çeişitli hareketlerdir. Hiç bilinmeyen yabancı bir ülkede zararsız olduğunu düşündüğünüz bir jestin veya hareketin o ülkede hoş olmayan bir hareket olmayan gördüğünüzde şaşırabilirsiniz. Yahut sizin yanlış bildiğiniz bir jestin o ülkede doğru olduğunu iltifat olarak bilindiğini dahi görebilirsiniz. Tüm ülkelerde ise tek ir jest ve hareket anlayışı olan sadece anstır, VİA DANS AKADEMİSİ, işte size bu nedenle dansı öğretiyor... Dans edenlerin yaptığı yalnızca iç duygularını ifade eden dansın karakterini taşıyan hareketlerdir. Ama dış dünyayı da coşkuya daet ederler. İşte VİA DANS AKADEMİSİ, dansı bu bilinçle öğretiyor. Dansedenler iç dünyalarınını dışa vurarak özgürlüğün tadını çıkarmak isterler. VİA DANS AKADEMİSİ, dans öğreterek; özgürülk içgüdüsünü de harekete geçimiş oluyor. Farkında olalım veya olmayalım bedenimiz hareketlerle konuşur. Bu yüzden dans bedenin dilidir ve tarih boyuncada bir iletişim yolu olarak kullanılmıştır. VİA DANS AKADEMİSİ, bu iletişim yolunu herkesin sevmesini isteyen bir biliç taşıyor. Bir kutlamanın sevinç ve çoşkunluğundan dinsel ayin ve geleneklerin ciddiyetine kadar insanlar tüm duygularını dans yoluyla ifade etmişlerdir. Dansçılar izleyici ile birbirinden farklı iki yolla iletişim kurarlar bunlar beden diliyle ve yüzlerindeki bakışlarla içlerindeki duygularını etrafa saçarak ve karmaşık jestlerle, mimiklerle göstererek pandomim veya dans tiyatrosu anlamında olacak göstereleri kullanarak anlatmak olacaktır. İşte VİA DANS AKADEMİSİ, 'Neden olmasın?' diyor, 'Neden her insan dans ederek, sevgisini yaymasın ki etrafa?'... Bazı danslarda iletişim çok kolay sağlanabilir, bazılarında ise o dili bilenler sadece anlayabilir. İşte VİA DANS AKADEMİSİ, herkesi dansın dilini öğrenmeye davet ediyor. Bale yapanlar kalbin üzerine konan el hareketinin aşkı anlattığını hemen anlar. Her ülkenin kendi danslarında da değişik hareketlerle izleyecisi arasında bağ kurmak çok kolaydır. VİA DANS AKADEMİSİ, her ülkeden dans eğitimi ile, öğrencilerini dünyayı anlamaya hazırlıyor. VİA DANS AKADEMİSİ, aydın ve çağdaş bir Türkiye'ye dansın çok yakışacağnı da biliyor. Evet, yıl 1908'in başı idi. Atlantik ötelerinden gelen 'Boston' ve'Two Step' isimli danslar bir fırtına gibi dans salonlarına girdi. Müzik ve ritimlerde sıcak rüzgarlar eserek ağırbaşlı müziğe galip geldi. Caz müziği temsilcileri, yarattıkları 'Fox Trot' dansını 1917de bütün dünyaya tanıttılar. 1923'te 'Samba', 1927de 'Pasodoble' dansları, dans salonlarında yapılmaya başlandı. One Step dansı bunların arasına katılmakta gecikmedi. Fox Trot dansı sokaklara kadar taştı. Yeni danslar çıkmaya devam ederken eskiler listeye ilave olmaya devam etti. Bu gelişmeyi takiben çok hareketli ve hızlı bir dans olan 'Çarliston' dünya gençliğini fethefli. Müzik dünyası çarliston müzikleri yapmak için yarıştılar. 1927'den sonra açılan eğlence mekanlarında insanlar sadece dans ederek eğlendiler. 'Rumba', 'Karyoka' , 'Kokoraça', yeni danslar listesine girdi. II. Dünya Savaşından sonra dansta yeniden kendi dünyasını kurdu. Gençliği harekete geçiren danslar 'Swing', 'Blues', 'Be Bop' dans salonlarına girdi. Dans pistleri sınır tanımadı ve yeni danslar moda olmaya devam etti. Rock'n Roll, Twist, Shake, Hully Gully Jerk, Bogolca, Surf gibi benzeri dansların ardı arkası kesilmedi. Ama bu hızlı gelişme yanında bilinci de getirdi. Danslar kendi içlerinde hangi müzikle yapılıyorsa ona göre sınıflandırılmaya başlandı. Latin Amerikan Dansları, Standart Danslar, Klasik Danslar, Caz Dans, Tap Dans gibi isimlerle gruplandırıldı ve dans federasyonları kurulmaya başlandı. Onlarda kendi aralarında birleşerek Dünya ve Avrupa dans şampiyonluklarını başlattılar. Kültürel yönden gelişmiş ülkelerin hemen hemen hepsi dansa gereken önemi vererek dans federasyonları oluşturmuşlardır. Aynı ülkeler kendi aralarında birleşerek konfederasyonlarını kurmuşlardır. Her yıl dans yarışmaları düzenleyen bu kuruluşlar sayesinde dans, olimpiyatlara katılabilen bir spor dalı olarak kabul edilmiştir. Bugün için bir çok spor dalının ( Buz dansı, Ritmik jimnastik, senkroniye su sporları v.s ) alt yapısında yer alan dans sanatına gereken önemi veren ülkeler burada kazandıkları tecrübeyle dansa, estetiğe, ritme ve görselliğe dayalı diğer spor dallarında da gereken başarıyı göstermektedirler. İlk öğretim çağını bitiren ve ritme, estetiğe dans eğitmine önem vererek aynı paraleldeki sporla uğraşanlar başarıyı daha çabuk yakalamaktadırlar. Dans eğitimi gören sporcuların ritim duyguları gelişecek, vücut estetikleri ve estetik hareketleri artacak, ana spor dalındaki çalışmaları ve antremanları için kendilerine güven gelecektir. Fiziksel ve ruhsal yörıden daha rahat olacaklardır. Avrupa Birliği ülkeleri arasında kültürel birliğin oluşumunda dansın önemi Kopenhag uyum kriterlerinde yer almaktadır. A.B'ne aday ülke dan Türkiye'de dansa gereken önemi vererek bu uyumun içinde yerini almalıdır. 'Dans medeni bir ihtiyaçtır' diyen Büyük Atatürk'ün bu söylevinden yola çıkarak dans çalışmalarına katılan gençlerin, yardımlaşma, kaynaşma ve benzeri sosyal yönleri de gelişmekte, bulundukları ortama daha çabuk uyum sağlamaktadırlar. BOĞAÇ YÜZGÜL/THA
AdminAdmin