Üniversite
Giriş Tarihi : 05-05-2018 08:08

ÜNİVERSİTEDE "GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA"

Cumhuriyet Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Alper DURAN hakkında "GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA" SUÇU nedeniyle Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı emri ile soruşturma açıldığı öğrenildi.

ÜNİVERSİTEDE

 

Uluslararası İnternet Habercileri Konsorsiyumu Üyesi ve Avrupa Olimpiyat Komiteleri (EOC) Basın komitesi daimi temsilcisi olan gazetemiz sahibi Denizalp DEMİRKAYA’nın babası olan gazeteci Oğuz DEMİRKAYA’nın şikâyeti üzerine Cumhuriyet Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Alper Duran hakkında "GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA" SUÇU nedeniyle Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı emri ile soruşturma açıldığı öğrenildi.

 

Birçok farklı konu hakkında Cumhuriyet Üniversitesi ve bazı ilgililer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan DEMİRKAYA Ailesi sonuç almayı beklemektedir.

Evrakta görüleceği üzere, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı emriyle üniversite Hukuk Müşavirliğine sevk edildiği anlaşılan yazıda Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü olan Doç.Dr. Hakan Koç’a bu soruşturma görevinin verildiği anlaşılıyor.

Yargı kararlarının bile uygulanmadığı, sürüncemede bırakıldığı, sürgünler, ötekileştirmeler, türlü personel mağduriyetlerin, mobbinglerinin v.s. yaşatıldığı Cumhuriyet Üniversitesinde bu hassas görevi niye hangi gerekçe ile yönetimimin kendi ekibi içerisinde yer alan bir öğretim üyesine verildiği bilinmiyor!

 

Gazetemizin yönelttiği sorulara samimi cevaplar veren Oğuz Demirkaya şu ifadelere yer verdi: "Adalet, hukuk mu var memlekette? İnsanlar boşamı Ankara’dan ta İstanbul’a kadar adalet için yürüyor! Soruşturma nasıl sonuçlanır diye soruyorsunuz! Söyleyim bir kılıfına uydurur, kapatırlar ve “Görevi kötüye kullanma" suçu ile soruşturulan kişi de aklanır! Soruşturmacı seçimi ve bu soruşturmacının yazdığı, imzasını taşıyan çağrı yazısını görüyorsunuz sanki ben suçluyum. Benim savunma yapmamı istiyor. Her zaman olduğu gibi sadece gülüyorum. Bazı kesimler kuruma hizmet etmemizi istemedi riskimi bu zevatlar mı veriyor? Kulağıma geliyor amacımın Rektöre ve yönetimine saldırmak, yıpratmak için eften püften bahaneler aradığım iddia ediliyor. Hırsımdan kendimi yediğim ifade ediliyor, doğrudur bazı şahıslar hırsından yerinde duramıyor, gıcımık olmuş, sağa sola sürtünüyor, üstünü başını yırtıyor, yetmiyor mahkemeleri, adaleti baskı altına almayı, başkanları satın almayı, şahısları vaatlerle kandırmayı, yandaşlarına peşkes çekmeyi, ulufe dağıtmayı ve kan davası gütmeyi  görev edinmişlerdir".

"Ben ve arkadaşlarım ise kabullenemiyoruz, anlam veremiyoruz, hırsımızdan kendimizi değil, birbirimizi yiyiyoruz, çünkü memleketin, üniversitenin durumu ortadadır, nasıl yönetilmeye çalışıldığı ve nasıl hocaların elinde olduğu, görev yaptığı veya yaptırılmaya çalışıldığı kayıtlar ile sabittir " dedi.

"Son olarak şunu ifade etmek istiyorum benim çoluğumun çoğumun ekmeği ile oynayan zihniyet ile kanunlar çercevesinde bugünde, yarında, 10 yıl sonrada mücadele etmeyi sürdüreceğim, hesap soracağım, "BU REKTÖR VE ZİHNİYETİ ABBAS YOLCU" bu YÖNETİM beklentileri özellikle Rektör vaad ettiklerini yerine getirememiştir, Sivas ve Türkiye genelinde başarısızlıklarla anılmaktadır. CHP il Başkanı Ulaş Karasu ne demişti? “Geçmişi cemaatler yönünden şaibeli olan bu yönetim kendilerini birilerine hoş göstermek için adeta Taliban zihniyetine bürünmüş Cumhuriyet ve Atatürk ile hesaplaşma derdine düşmüştür” hatırladınız mı şimdi. Karasu’nun söylemleri doğru değil mi? Bu yönetime destek olan her  siyasi parti, oluşum başta Hükümet, Cumhurbaşkanı büyük vebal altındadır. Bu vatandaş sandık önüne geldiğinde mutlaka bu zihniyetön veren, destek olan, kötü icraatlarını örten, sessiz kalan, görmemezlikten gelen, hesap soramayanlardan hesap soracaktır ve ona göre oyunu atacaktır"

"Bu ufak bir başlangıç, bizi şahsi hırslarımız ile hareket etmekle suçlayanlar utanacaklar  gerçi onlar çok iyi biliyorlar, ben ve arkadaşlarım önceki dönem nasıl hareket ettiysek bu yazılan çizilen ile tarihe geçmiştir, bu günde yarında düzelmediği takdirde aynı devam edecektir. Yalnız önceki hiçbir dönemde Sivas Halkı başta olmak üzere, personel, öğrenci, hasta  bu kadar mağduriyet, memnuniyetsizlik yaşatılmamıştır ve bu nedenle bu kadar olumsuz habere de konu olmamıştır. Bu üniversitenin seyir defterine bir karanlıklarla, belirsizliklerle dolu utanç sayfası olarak geçmiş ve silinmesi imkânsız hale gelmiştir. Üniversitede yaşanan tüm sıkıntıların seçim sonrası düzeltileceğine hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın tekrarlıyorum o oturdukları koltuklar kimsenin babasının malı değildir  BU REKTÖR VE ZİHNİYETİ ABBAS YOLCU” dedi ve sözlerine son verdi.

 

Egemen Gazetesi

AdminAdmin