Üniversite
Giriş Tarihi : 29-12-2016 02:08

C.Ü. REKTÖRÜ ÂLİM YILDIZ’IN AKADEMİSYENLERİN İMAMI İLE NE İŞİ OLUR?

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (C.Ü.) Rektörü Prof.Dr. Alim Yıldız ile Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) akademisyen imanı olduğu öne sürülen Veysel Tıkaç’ı tanıdığı ve bazı akademisyenlere yönlendirdiği mahkeme duruşması sırasında ortaya çıktı.

C.Ü. REKTÖRÜ ÂLİM YILDIZ’IN AKADEMİSYENLERİN İMAMI İLE NE İŞİ OLUR?

Sivas'ta, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturması kapsamında haklarında dava açılan aralarında doktor ve akademisyenlerin bulunduğu 10'u tutuklu 18 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 25 Temmuz'da gerçekleştirilen operasyonda haklarında dava açılan, aralarında doktor ve akademisyenlerin bulunduğu 10'u tutuklu 18 kişinin yargılanmasına 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dün başlandı. 12 saat süren davanın ilk gününden 7 sanık dinlendi. Bugün devam eden duruşmada ise 3'ü tutuklu 7 sanık hakim karşısına çıktı. Saat 10.00'da başlayan duruşmaya tutuklu 10 sanık, tutuksuz 4 sanık, sanıkların avukatları ve aileleri katıldı.

Tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Sefa G.,"Tüm terör örgütlerini lanetleyen bir vatanseverken ihanetle suçlandım. Hiçbir suç işlemediğim halde 5 aydır cezaevindeyim. Benim sohbete katıldığım iddia ediliyor. 2008-2012 yılları arasında bazı dini programlara katıldım. Bende her muhafazakar gibi bu yapının İslamı yayma gayreti içinde olduğunu düşünüyordum" dedi.

Akademisyen imamı Veysel Tıkaç tarafından kendisinin bu yapıya kazandırılmak için hedef alındığını belirten Sefa G.,"Ben ByLock kullanmadım bu konuda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Her zaman devletin yanında yer aldım. Çocuklarımın ve benim psikolojim bozuldu. FETÖ'yü tüm kalbimle lanetliyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.

Sohbet 'abisi' olduğu öne sürülen tutuklu sanık öğretmen Erol P. ise üniversite döneminde bu yapıyla bir ilgisi olmadığını ifade ederek,"Kendimi çok iyi bir Türk milliyetçisi olarak görüyorum. Görev yaptığım Kangal'da Ülkü Ocakları başkanlığı yaptım. Telefonda görüştüğüm dershane müdürü C.K. çocuklarımı gönderdiği dershanenin müdürü. İlçede başka dershane olmadığı için çocuklarımı onların dershanesine gönderdim. Bu yapıyla tek bağım, çocuklarımı devlet kontrolü altındaki dershanelerine göndermiş olmamdır. Üzerime atılı hiçbir suçu kabul etmiyorum. Bu hain ve adice darbe teşebbüsünü bende medyadan öğrendim. Darbe eyleminde bulunmadığım gibi öven bir ifade de bulunmadım. Darbe girişiminde askerler bulunmuştur benim onlara bir yardımım olmamıştır. Ben edebiyatçıyım zaten dini sohbet verebilecek kapasitede olduğumu düşünmüyorum. İddianame de ByLock kullandığım yer alıyor ben bu programı kesinlikle kullanmadım. Bununla ilgili somut bir delil de yok. 17 yıldır öğretmenin bugüne kadar hiçbir suç işlemedim. Devletime karşı suç işlemek de hiç aklımdan geçmedi" şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık Prof. Dr. Adnan G. ise, "Akademisyenler imamı olduğu belirtilen Veysel Tıkaç'ı bana rektör Alim Yıldız yönlendirdi. Kendisi bana kitap sordu bu sebeple telefonda bir kaç kez görüştük. Veysel Tıkaç'ın akademisyenler imamı olduğuna dair bilgim yok. Dünya görüşü ve ideolojisiyle ilgili herhangi bir konuşmamda olmadı" dedi.

Ankara'daki evinde Fetullah Gülen kitabı ve Zaman Gazetesi ekleri bulunmasıyla ilgili de konuşan Adnan G.,"Benim evimde yaklaşık 12 bin kitap var. Bazılarını ben aldım, bazıları hediye edildi. Polisler onlar içinden sadece aleyhimde delil olabilecek bir Fetullah Gülen kitabı ve Zaman Gazetesi eklerini aldılar. Bana yöneltilen suçlamaları reddediyorum. Delil olarak alınan kitaplar savcılıkta bunları karartmam söz konusu olamaz" diyerek beraatini ya da tutuksuz yargılanmasını talep etti.

Doktorlara yönelik oluşturulan sohbet grubunun sorumlusu olduğu iddiasıyla yargılanan tutuksuz sanık doktor Yıldırım T. de, "Kızımın 2005 yılında yüzde 75 burslu olarak Sultan Murat Kolejini kazanmasıyla oradaki öğretmenlerle tanıştım. Daha sonra öğretmenlerin tavsiyesiyle sohbetlere gitmeye başladım. Ben gittiğim zamanlar siyaset konuşulmuyor dini sohbetler yapılıyordu" diye konuştu.

"Dini bilgilerimizi arttırmak için sohbetlere gittik"

Sohbet grubu sorumlusu iddiasıyla yargılanan Doc. Dr. Salim Y. ise, "Cemaat içinde aktif olduğum ve para topladığım doğru değildir. Benim ara ara sohbetlere gittiğim doğrudur ama grup sorumlusu olduğum doğru değildir. Sadece dini bilgilerimizi arttırmak için bir araya gelirdik. Silahlı terör örgütü üyesi olduğumu kabul etmiyorum. Sadece Moritanya sağlık taramasına ve sohbete katıldım. Ben bu yapı içinde tamamen dini duygularla bulundum. Zaten 2012'nin yazında bu fikirden ayrıldım 2013'de de tamamen koptum. Terörü lanetliyorum. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerinde bulundu.

"Devlet tarafından gönderildiğim faaliyet terör faaliyeti oldu"

Tutuksuz sanık Doç. Dr. İsmail Önder U. düzenli olmamakla birlikte sohbetlere katıldığını, hasta doktor ilişkisi nedeniyle yapıya üye olduğunu bilmediği birçok kişiyle de konuştuğunu belirterek,"Konuşma içerikleri incelendiğinde yasalara aykırı bir ifade de bulunmadığımı göreceksiniz. Sadece Moritanya'ya sağlık taramasına gittim. 5 yıl önce devlet tarafından gönderildiğim bir faaliyetin daha sonra terör örgütü faaliyeti göremedim" dedi.

Özel bir hastanede doktor olarak görev yapan tutuksuz sanık Alpaslan B. ise bankacılar imamı ticari işleri ile görüştüğünü bahse konu olan kişiyi de sadece banka memuru olarak bildiğini ifade ederek başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerini lanetlediğini söyledi.

İddia makamı tanıkların dinlenmesini isteyerek sanıklarının tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti ise Bolu'da yaşayan ve dava kapsamında tutuksuz yargılanan Ferda T.'nin SEGBİS'ten dinlendikten sonra karar verilmesi için duruşmayı 30 Aralık'a erteledi.

Haklarında dava açılan firari sanıklar H.D., V.T., R.B.'nin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

AdminAdmin