Bölgemiz
Giriş Tarihi : 25-03-2013 23:37

“MUHSİN YAZICIOĞLU'NU ANLAMAK VE YAŞAMAK” PANELİ

Sivas'ta BBP'nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünün 4. yıldönümü nedeniyle “Muhsin Yazıcıoğlu'nu Anlamak ve Yaşamak” adlı panel düzenlendi.

“MUHSİN YAZICIOĞLU'NU ANLAMAK VE YAŞAMAK” PANELİ

 

Sivas'ta BBP'nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünün 4. yıldönümü nedeniyle “Muhsin Yazıcıoğlu'nu Anlamak ve Yaşamak” adlı panel düzenlendi.
Panel, Selçuklu Sosyal Güvenlik Eğitim Kültür ve Dayanışma (SOGEV) Vakfı Sivas Şubesi tarafından Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşları için indirilen hatimlerin duası ile başlanan panelin açılış konuşmasını SOGEV Vakfı Sivas Şube Başkanı ve Sivas Belediyesi Başkan Yardımcısı Orhan Demirok yaptı.
Demirok, “Rahmetliyi anmak onun yoldaşı olarak birinci görevimizdir. Yaşadığı topraklara kanını veren bir lideri anlatmak kolay değildir” dedi.
Selçuklu SOGEV Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Turan Güven'in başkanlığında gerçekleştirilen panelde konuşan Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Muhsin Yazıcıoğlu'nun gençliğini ve siyasi görüşünü anlattı.
 
BAŞKAN ÜRGÜP, “ONUNLA AYNI DAVANIN TUTKUNLARIYDIK”
Başkan Ürgüp, “Başkanımızla ben bu şehrin çocuğu, aynı çağın insanı, aynı mensubun insanı, hepimiz aynı davanın tutkunlarıydık. Dosdoğru yaşamasını bildi ağabeyimiz.
Biz şanslıydık 1970’li yıllardan beri kendisiyle aynı yollarda yürüdük. Aynı sevinçleri aynı hüzünler paylaştık. Ben Sivas Ülkü Ocakları Başkanıyken O benim Genel Başkanımdı. 
 
Biz İmam Hatip’i yeni bitirmiştik zannediyorum. Hasan Bölücek ağabeyimizin de yanlarında kendisine sorduğumuz sorularla epeyce bunalttık. Yani anlamak istediğimizi anladıktan sonra davaya bağlılığımız inanın bana daha da pekişti. Muhsin Yazıcıoğlu ile karşılaşana kadar tereddütlerim vardı. Davada İslam görüşünü çok önemserdim. Onu tam bir Allah dostu olarak gördükten sonra davaya inandık.” dedi.
 
Muhsin Başkan’la yaşadıklarını samimi ve duygusal ifadelerle anlatan Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, “Mevla’m bizleri ona karşı ve sizlere karşı mahcup etmesin. Haksızlığa uğrarken bile asla gücenmedi. Onun kavgası bir yüce sevda içindi. O Necip Türk milletinin kara sevdası, kara yağızlı delikanlısıydı. Dürüstlük timsali, çevik iradeli, dostluğuna doyum olmayan bir candı.
O benim tanıdığım en güzel ve en samimi gülümseyen, nur yüzüyle sımsıcak bakışlarıyla güvenilir bir insandı. Hiçbir tane fotoğrafında kendisini hüzünlü, asık suratlı gördünüz mü? Allah’ın bir lütfu sürekli tebessüm eden bir insan” şeklinde konuştu.
 
ÜRGÜP: “O DEVLETİNE HİÇ KÜSMEDİ” 
Muhsin Başkan’ın kendisine karşı yapılan haksızlıklar ve yargılamalar karşısında dahi devletine gücenmediğini belirten Ürgüp “2,5 metrekarelik hücresinde soğuk kış günlerinde üşürken bile sımsıcak vatan aşkıyla ruhunu ısıtmayı bildi. 
Merhum Genel Başkanımızın özel hayatı sade, arkadaşlığı ve sohbetleri doyumsuzdu. Dostlukları çok sıkıydı. O dostlarını hiç terk etmedi hepsiyle aynı çizgiyi son noktasına kadar sürdürdü ve devam ettirdi.
 
En zor günlerimde tatlı bir gülümseme ile naklederdi, kin tutmazdı, dedikoduyu hiç sevmezdi. Yanında dedikodu yapamazdınız. Ayıbı örter, güzellikleri paylaşmayı severdi. Çok zarif nüktelemeler yapar, ince mesajlarla dolu şakalarla en sıkıntılı durumları neşe ve muhabbete dönüştürdü.
Muhsin Yazıcıoğlu ve kader arkadaşlarının yoklukları bizi her geçen gün hüzünlendirmektedir. Onların aile büyüklerine, kardeşlerine, çocuklarına, yakınlarına, cümlesine sabırlar diliyorum.
 
Onlar için ne yapsak kafi değildir tabi eksiklik kullara aittir. Bizde gücümüzün yettiği oranda onların başını yere eğdirmemek için elimizden gelen her şeyi yapmaya gayret gösteriyoruz.
 
İnsan öncelikle nefsini, ruhunu Allah’a tabi kıldıracak diye Muhsin Yazıcıoğlu adamın hasıdır.
Onu nasıl anlıyoruz ve nasıl anlamamız gerekir. Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlamak insanlığı anlamaktır. Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlamak Anadolu’yu anlamaktır. Onu anlamak Malazgirt’i anlamaktır. Onu anlamak Sakarya’yı, Çanakkale’yi anlamaktır. Selçuklu’yu, Osmanlı’yı anlamaktır. Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlamak Sahabeyi kıyamı, ehlibeyti anlamaktır. Onun hayatı boyunca hep genç kalmış gençliğini dahi kâmil yaşamıştır. Gençlere çok önem vermiş ve nihayet gençken hakka yürümüştür. Onun gençliğe kazandırmak istediği şuur gençliğe göstermek istediği istikamet şu ifadesinde açıkça görülmektedir.
 
Hayatı boyunca amacı ne idi, hedefi ne idi, arzusu ne idi, hayali ne idi, fikri, inancı, düşüncesi ne idi. Onu iyi ve doğru anlamamız lazım. Muhsin Yazıcıoğlu büyük bir dava, devlet, siyaset adamı olduğu gibi hepimizin örnek alacağı örnek bir gönül eriydi.
Muhsin Yazıcıoğlu bir bayrak insanıydı. Lekeletmedi, kirletilmedi ve yere düşürmedi. Daima davasını muhafaza etti.
 
Bugünün Türkiyesi’nde gelişen ve yaşanan olaylar bize gösterdi ki Muhsin Başkan ne kadar haklı, ne kadar uzak görüşlü bir devlet ve dava adamı vasfını ortaya koymuştur. Bölücülüğün, ahlaksızlığın, geri kalmışlığın, panzehri, tedbiri, çözümü onun hayatının mücadelesinin içindedir.
 
Biz kelimelerle ifade edemeyeceğimiz kadar büyük bir dostumuzu kaybettik. Türkiye vicdanını kaybetti. Dengeleri de kayboldu Türkiye’de. Türk siyaseti eşi bulunmayan bir devlet adamını kaybetti. Sivas’ın kaybı çok büyüktür. Türkiye’nin kaybı da çok büyüktür. Türk İslam dünyasının kaybı da çok büyüktür.
İçerisinde bulunmuş olduğumuz ortamdan onun ne kadar lüzumlu olduğunu her geçen daha net görüyoruz. Türk Dünyası ve İslam alemi yirmi birinci yüzyılda kendisine en çok ihtiyaç duyuldu bir değerini kaybetti. Şimdi onun boşluğunu çok daha net görüyoruz. Onu kaybetmek ne anlama geliyor şimdi daha iyi fark edebiliyoruz.
 
Yüce Türk milleti eş değerine rastlanır bir vatan evladını ve onun yol arkadaşlarını kaybetti. O iyi bir insandı, o hayırlı bir evlattı.
 
Bizim üzerimize düşen vazifeler vardır onun isminin gelecek kuşaklara aktarılmasında katkı da bulunacak çalışmaları yapma gayreti içerisindeyiz.
 
Sivas’ta Muhsin Yazıcıoğlu adına Spor Tesisleri yaparak bu şehrin gençlerinin hizmetine sunmuş durumdayız. Kendisi sporu çok önemsiyordu. Karate, tekvando bilir, ata binerdi. Zannediyorum futbolu da oynamıştı. Yüzmeyi de çok severdi.
 
Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarı adını verdiğimiz çalışmanın birinci bölümünü tamamladık. İnşallah devamını da yaparak ikinci etabıyla birlikte şehrin girişindeki alana Rahmetli Başkanımızın ismini vermiş olacağız.
Rahmetli Başkanımızın annesi Fidan Yazıcıoğlu’nun ismini de yaşatmak düşüncesindeyiz. Onun için 30 Mart’ta Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezinin temelini atacağız.
 
Bütün şehitlerimizi yad etmek onları unutturmamak için Kılavuz mevkiinde büyük bir Şehitler Parkı yapımına başlayacağız. 17 Nisan’da ihalesi yapılacak. Bu parkla inşallah şehitlerimizi yaşatacağız.
 
Türk’ü Türkmeni, Kürdü Boşnağı, Lazı Çerkeziyle, Alevisi Sünnisiyle, Aziz Türk milletinin tamamını bir ve beraber gören bunun içinde birlik davasına kendini adayan tüm varını adeta bu yola feda eden Sivas’ımızın vedarı iftarı Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu yol arkadaşlarını rahmetle anıyorum.
 
Bir şairimizin şu beytiyle sözlerime son vermek istiyorum.
Bir vuslat şafağına zirveden el eyledin
Güle pervane oldun dikeni gül eyledin…
 
Aziz şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun, makamları ali olsun…
 
Panelde, Prof. Dr Orhan Arslan, Prof. Dr. Turan Güven ve araştırmacı-yazar Veysi Erken de Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyasi hayatı, manevi dünyası ve lider kimliği üzerine tebliğlerini sundular.
AdminAdmin